Setipiprant Kullanımı Bilgisi Olan Var mı?

Setipiprant son yıllarda androgenetik alopesi tedavisi için bir umut olmuş etken maddelerden biri olarak ortaya çıkmış hormon etkileşimsiz bir ilaçtır. Hiç şüphe yok ki setipiprant ve finasteridin benzer bir son oyunu var ve bu saç dökülmesini önlemek için. Fakat mekanizmaları ne kadar farklı ve hangisi daha iyi?

Saç dökülmesi sürecini bir zaman çizelgesi olarak düşünürseniz, finasterid sürece çok daha erken müdahale eder. Yani DHT üretiminden sorumlu olan 5-alfa-redüktaz (5AR) ekspresyonunu inhibe eder. Bu sayede saçlı deride daha az androjen reseptörü aktive olur ve PGD2 üretimi yavaşlatılır hatta durdurulur.

Ancak Setipiprant, 5AR'ın DHT oluşturmasını sağlar ve süreç PGD2 devreye girene kadar devam eder. O zaman ilaç müdahale ederek PGD2 reseptörlerinin aktive olmasını önler (aslında son adımdır).

Setipiprant ve Finasterid: Daha Etkili Bir Tedavi Yöntemi mi?​

Daha önce de belirtildiği gibi finasterid, saç dökülmesinin tedavisinde yaygın olarak kullanılan bir ilaçtır. Birkaç farkla olsa da, setipiprant'a benzer şekilde çalışır. Peki bu, daha iyi sonuçlar sağlamak için her iki ilacın birlikte kullanılabileceği anlamına mı geliyor?

Teoride bu mümkündür. Ayrı yollar üzerinde çalıştıkları için, saç dökülmesini önlemeye yönelik ikili bir yaklaşım benimsemek gibi olacaktır. Ancak, bu bazı hoş olmayan yan etkilere neden olabilir.

Finasterid 5AR'ı inhibe ettiğinden ve DHT seviyelerini düşürdüğünden çok sayıda yan etkiye sahiptir. Bunlar şunları içerir:

• Libido kaybı
• Ereksiyona ulaşmak/sürdürmek zor
• Azalmış boşalma hacmi
• Depresyon
• Endişe
• Tükenmişlik

Bu, setipiprant ile birlikte kullanıldığında sonuçların artmasına yardımcı olabileceği gibi istenmeyen yan etkilere de yol açabileceği anlamına gelir. Ve ne yazık ki, bunlardan bazıları uzun ömürlü bile olabilir.

Setipiprant + Minoxidil: Bir Olasılık mı?​

Setipiprant ve finasterid muhtemelen yan yana kullanılabiliyorsa, setipiprant ve minoksidil ne olacak ? Sonuçta, onlar da saç dökülmesine karşı savaşmak için farklı yollar üzerinde çalışırlar.

Kesin mekanizma bilinmemekle birlikte, minoksidilin kafa derisine kan dolaşımını artırarak çalıştığına inanılmaktadır. Bu iddiayı destekleyecek hiçbir şey olmamasına rağmen, anagen fazın uzunluğunu da artırabilir.

Esasen minoksidil , DHT'nin varlığına rağmen saç köklerinin büyümesini mümkün kılar .

Öte yandan, setipiprant, son zamanlarda AGA'lı erkeklerde arttığı gösterilen foliküllerin PGD2 reseptörlerini inhibe ederek çalışır.

Teoride, artan sonuçlar için her iki ilaç birlikte kullanılabilir. Yine de, bazı komplikasyonlar olabilir.

Her şeyden önce, hem setipiprant hem de minoksidil bilinen vazodilatörlerdir. Her ikisini de kullanmak, kan damarlarınız ne kadar genişledikçe, basıncınız o kadar düşük olduğundan, tehlikeli derecede düşük kan basıncı seviyelerine yol açabilir.

Gelecekte hem setipiprant hem de minoksidilin etkilerini araştıran denemeler olabilir (setipiprant ve finasterid ile olmasını beklediğim gibi), ancak sonuçlar çıkana kadar beklemek en iyisidir.